MOBBİNGE KARŞI AÇILACAK DAVA TÜRLERİ VE HUKUKİ SÜREÇ

Çalışma hayatımızın herhangi bir döneminde mobbing denilen illetle karşı karşıya kaldığımız zaman hukuki haklarımızı bilerek hareket etmek ve Mobbinge karşı savunma mekanizmamızı geliştirmek elimizde olabilir. Bu yazımda yargı yoluna başvurduğumuzda mobbinge karşı hangi davaları açabileceğimiz noktasında sizlere bilgilendirme yapmak istiyorum.

İlk bilmemiz gereken mobbing uygulayan kişiye tacizci, mobbinge uğrayan kişiye ise mağdur denilmektedir.

Şimdi soru cevap şeklinde bazı noktaları aydınlatalım:

Mobbing Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Mobbing davaları iş mahkemelerinde açılır ve iş mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde iş mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemelerinde açılabilmektedir.

Mobbing Davaları kime karşı açılır? Tarafı kimdir?

Artık Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ‘nun 11/11/2015 tarihli 2014/4-110 Esas No, 2015/2600 Karar nolu kararında; kamu görevlilerin mobbing kapsamındaki eylem ve işlemlerinden dolayı Kamu Görevlileri aleyhine açılacak mobbing davalarının doğrudan şahısları aleyhine hukuk mahkemelerinde açılması yönünde içtihat oluşturulmuştur. Yani direk dava mobbing uygulayan amire karşı açılabilmektedir. Bu durumda mobbing yapan artık idarenin arkasına sığınamadığı gibi; tazminatı da idare değil, doğrudan mobbing yapan cebinden ödeyecektir.

Hukuki olarak yaşadığımız olayın mobbing olduğunu nasıl anlarız? Bir tanımı yapılmış mı?

Yaşadığımızın mobbing olup olmadığı noktasında özellikle iki tanıma dikkat etmemiz gerekir: Birincisi Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Mobbingle Mücadele Kurulu Teknik Komitesince yapılan tanıma göre İşyerlerinde bir veya birden fazla kişi tarafından diğer kişi ya da kişilere yönelik gerçekleştirilen, belirli bir süre sistematik biçimde devam eden, yıldırma, pasifize etme veya işten uzaklaştırmayı amaçlayan; mağdur ya da mağdurların kişilik değerlerine, mesleki durumlarına, sosyal ilişkilerine veya sağlıklarına zarar veren; kötü niyetli, kasıtlı, olumsuz tutum ve davranışlar bütünüdür” ( Komisyon 2013 s.8 ) şeklinde tanımlanmaktadır.  Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2007/9154 E. ve 2008/13307 K. sayılı kararında mobbingi: “Mobbing kavramı, işyerinde bireylere üsteleri, eşit düzeyde çalışanlar ya da astları tarafından sistematik biçimde uygulanan her türlü kötü muamele, tehdit, şiddet, aşağılama vb. davranışları içermektedir.”  Şeklinde tanımlanmıştır.

Mobbing Dava zamanaşımı süresi ne kadardır?

Mobbing davası açma süresi sadece çalışırken geçerli olmayıp işçi iş yerinden ayrıldıktan sonra da bu imkâna sahiptir. Mobbing nedeniyle açılan Manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi Borçlar Kanunun 72.maddesine göre, zarar ve yükümlüsünün öğrenilmesinden itibaren 2 yıl içinde, her halde fiilin işlenişinden itibaren 10 yıl içinde açılması gerekmektedir. Eğer 2 yıllık bu süre aşıldıysa da burada devreye Türk Ceza Kanunu girmekte ve tazminat davasına konu edilen durum psikolojik taciz (mobbing)’i oluşturan eylemler aynı zamanda Türk Ceza Kanunda suç sayılan hakaret, iftira, görevi kötüye kullanma, eziyet vb. gibi fiillerden doğmuş ise bu halde açılacak manevi tazminat davası, her bir suç için Türk Ceza Kanunu’nda öngörülmüş olan ceza zamanaşımı süresi içerisinde açılabilecektir. Örneğin TCK 125. Maddede geçen hakaret suçunun iş yerinde arkadaşlarımızın önünde bizi küçük düşürücü, rencide edici ve onurumuzu zedeleyecek şekilde mobbing suçu oluşturacak şekilde   yapılması durumunda; dava açtığımızda bu suça verilecek olan ceza üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası olarak belirlenmiştir.  Yani bu olayı yaşadık ama dava açmadık. Aradan örneğin 8 yıl geçti. Hala içimizde ‘’zamanında şikâyet etmedim, etkisinden de kurtulamadım artık ne yapabilirim ki’’ diye bir düşünce olabilir. İşte bu noktada hemen şu durumu hatırlayalım: Bu suça verilecek ceza TCK’da  5 yıl altı olduğu için, zamanaşımı olan 10 yıllık süre dolmadığından dava etme hakkımız yok olmamaktadır. (Yeter ki o döneme ait doktor raporu, reçete, tanık, mesaj vbs delillerimizi muhafaza edelim.)

Anayasa (17/I ve 17/III md) ve Yargıtay Ceza genel kurulu kararlarınca mobbing suçtur, tazminat gerektirir. Ayrıca, Tazminata konu eylem, ceza kanunlarına göre suç ise, tazminat davası için de ceza zaman aşımı uygulanır. Bunun için ceza davasının açılması zorunlu değildir.” YHGK. E. 2013/1468 K. 2015/785 T. 28.01.2015”. Yani sonuç olarak mağdur Borçlar Kanunun 72.maddesinde yer alan 2 yıllık dava açma süresini geçirse dahi Türk Ceza Kanunun 68.maddesinde yer alan ceza zamanaşımı süresi içerisinde 10 yıl olarak belirlenen sürede manevi tazminat davasını açabilecektir. Buna uzamış ceza zamanaşımı denilmektedir. Ve önemli bir husus da; Mobbing eylemi devam ettiği sürece zamanaşımı işlemeye başlamaz. Çünkü eylem devam etmektedir.

 

 

Peki ne tür davalara açabiliriz, hakkımızı hukuki olarak nasıl ararız ve nasıl kazanımlar elde ederiz?

Kişilik haklarına saldırı ve manevi tazminat davası

Kişinin yapmış olduğu cezai eyleminden dolayı Türk Ceza Hukuku kapsamında cezalandırılması yönünde dava

İş sözleşmesinin haklı sebeplerle fesih edilmesi hakkı

Saldırının hukuka aykırılığının tespiti ve saldırıya son verilmesi davası

Bir seçenek de mahkeme kararıyla işverenin kınanması, bizden özür dilenmesi veyahut da kararın yayınlanması taleplerinde de bulunabiliriz.Kazanılan davamız neticesinde hem Maddi ve Manevi tazminat hem de kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkı

Kişilik Haklarına Saldırı Nedeniyle Manevi Tazminat Davasını örneklendirirsek:

İş yerlerimizde amir pozisyonunda olan kişilerce tarafımıza yapılan her türlü sözlü saldırı ve hakaretlere maruz kaldığımızda, örneğin; iznimiz olmaksızın şahsi eşyalarımızın bulunduğu çalışma masamızın çekmeceleri ve özel eşyalarımız aranarak diğer çalışma arkadaşlarımız karşısında küçük düşürüldüğümüzde, sürekli sistematik olarak tehditli, sinkaflı/küfürlü  ve aşağılar tarzda konuşmalarla psikolojik olarak da yıpratıldığımızda, devamlı olarak görev yerimiz değiştirildiğinde ve bunlara benzer şekilde oluşan mobbing durumları kişilik haklarımıza saldırı  niteliği taşımaktadır. Bu durum sadece amirler tarafından değil, bazen de aynı şartlarda çalıştığımız arkadaşlarımız tarafından da gerçekleştirilmektedir. Kim tarafından yapılırsa yapılsın böyle bir durumda psikolojik sağlığımızın bozulması, fiziksel sağlığımızın da olumsuz etkilenmesi ve kişilik haklarımızı zedelemesinin yanında toplumsal itibarımıza da zarar vermektedir. Bu durumda açılacak bir dava hem kendimiz için hem de aynı durumda olup katlananlar için örnek temsil edecek ve topluma da kazanılan her dava ışık olacaktır. Bir benzetme yaparsak kar zerrecikleri birleşerek nasıl çığ denilen doğal afet oluşuyorsa; mobbinge uğrayan insanlara duyarsız kalıp, tanıklık etme noktasında çekinip ve susarsak mobbing de zamanla çığ şekline dönüşür ve toplumsal bir felakete maruz kalınabilir. Bu yüzden kar zerrelerini önemseyelim…

Ayrıca davalar arttıkça “Mobbing Eğitim Yardım Araştırma Derneği’mizin (MEYAD) Mobbing’e İlişkin Çözüm Önerileri” kapsamlı olup, mobbing yasasının bir an önce çıkması gerektiği bir zorunluluk haline gelmiştir. Yaptırımların yıldırıcı olduğu bir yasa her yönden mobbing uygulayan veya uygulamayı düşünenlerin amaçlarına ulaşmasına engel olacaktır. Montesquieu’nün da dediği gibi ‘’ Bir tek kişiye yapılan bir haksızlık, bütün topluma yapılan bir tehdittir.’’

Ülkemizde son zamanlarda oldukça artmış ve artmaya da devam eden bu mobbing denilen vebaya karşı en azından haklarımızın bilincinde olarak hareket eder ve karşı koyarsak aynı zamanda derneğimizin özverili çalışmalarını da desteklersek ben inanıyorum ki; çok güzel sonuçlar elde edeceğiz. Bu sonuçlar bireysel olduğu kadar toplumsal faydaya da yol açacaktır.

Yazımı Mobbing Eğitim Yardım Araştırma Derneği (MEYAD) Genel Başkanı Sn. İsmail Akgün’ün hukuku adeta özetlemiş şu güzel sözüyle bitirmek istiyorum; “Adalet, güçsüz haklı’nın güçlü haksız’dan hakkını alabilmesidir.”

 

                                                                             Av. Filiz KIROĞLU

                                                                         MEYAD Antalya Üyesi

Kaynak:

TCK md .68  ve TBK md.72

Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2007/9154 E. ve 2008/13307 K.

YHGK. E. 2013/1468 K. 2015/785 T. 28.01.2015”

Anayasa (17/I)

Komisyon, İşyerinde Psikolojik Taciz Bilgilendirme Rehberi, Çasgem Yayınları, 2013

Scroll to Top