MOBBİNGE KARŞI EL ELE

Çalışma hayatının vebası” olarak nitelendirilen işyerlerindeki mobbing davranışları, özellikle sağlık çalışanlarının yoğun şekilde maruz kaldığı önemli sorunlardan biridir. MEYAD ve YENI SENDIKA işbirliği çerçevesinde “Mobbingle Mücadele Destek Hattı” kurulması ile Mobbing kavramının doğru anlaşılması ve mobbingle mücadele konusunda protokol imzalandı.

Mobbing için birlikte hareket edecek ve mücadele edecek olan YENİ SENDİKA ve Mobbing Eğitim Yardım Araştırma Derneği (MEYAD) işbirliği için imzalar atıldı. İmza öncesi YENİ SENDİKA Genel Başkanı Metin Memiş sağlık sektöründe yaptıkları araştırmalar hakkında açıklamalarda bulundu. Memiş, “Çalışma hayatının vebası” olarak nitelendirilen işyerlerindeki mobbing davranışları, özellikle sağlık çalışanlarımızın da yoğun şekilde maruz kaldığı önemli sorunlardan biridir. Sağlık sektörü, tüm sektörler arasında en fazla mobbing davranışlarının görüldüğü yerler arasındadır. Yapılan çalışmalarda ise sağlık profesyonellerinin %40’lara varan oranlarda kasten mobbinge maruz kaldığını, %90 üzerinde de bir veya birden fazla mobbing davranışıyla karşılaştığını ve çalışanların çoğunun işyerinde çalışma arkadaşlarının bu tür davranışlara maruz kaldıklarına tanık olduklarını göstermektedir.

İsyerinde psikolojik tacizle mücadele öncelikle işverenin sorumluluğunda olup işverenler çalışanların tacize maruz kalmamaları için gerekli bütün önlemleri almalarını dile getiren Memiş sözlerini şöyle devam etti: Tüm sektörler arasında en fazla mobbinge maruz kalan çalışanların sağlık sektöründen ve özellikle kadınlardan olduğu görülmektedir. Kadın sağlık çalışanlarının yalnızca amirlerinden değil, sıklıkla kendi meslektaşların da zorbalığa maruz kaldığı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda öncelikle sağlık çalışanlarının iş barışının sağlanması, mutlu ve huzurlu çalışma ortamları için ilgili tüm kesimlerin sorumluluğu ortaya çıkmaktadır. Nitekim; 19/03/2011 tarih ve 27879 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2011/2 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile işyerlerinde psikolojik tacizin (mobbing) önlenmesine dair önlemler sıralanmıştır. Bu doğrultuda, çalışanların psikolojik tacizden korunması amacıyla aşağıdaki tedbirlerin alınması uygun görülmüştür.
1. İşyerinde psikolojik tacizle mücadele öncelikle işverenin sorumluluğunda olup işverenler çalışanların tacize maruz kalmamaları için gerekli bütün önlemleri alacaktır.
2. Bütün çalışanlar psikolojik taciz olarak değerlendirilebilecek her türlü eylem ve davranışlardan uzak duracaklardır. 3. Toplu iş sözleşmelerine işyerinde psikolojik taciz vakalarının yaşanmaması için önleyici nitelikte hükümler konulmasına özen gösterilecektir.
Görüldüğü gibi aynı zamanda bir hükümet politikası olan “Mobbingle Mücadele” çalışmalarına bizler de YENİ SENDİKA olarak “Mobbingle Mücadele Destek Hatti” ile katkı sağlamayı bir sorumluluk alanı olarak görmekteyiz.
“Mobbingle Mücadele Destek Hattı” ile aynı zamanda aslında her şeyin mobbing olmadığını ifade etmenin yanı sıra, mobbing kavramının çalışanlar tarafından da kolayca tüketilebilen ve içi boşaltılabilen bir kavram olduğunu anlatmaya çalışacağız. Yapılacak uzman görüşmeleri ile gerçekten de mobbinge maruz kalan mağdurların doğru şekilde tespit edilebilmesini sağlayacağız.

Çalışanların sorunlarına çözüm üretme anlayışında olan “Mobbingle Mücadele Destek Hattı” kuracaklarını ifade eden Memiş, “Mobbingle Mücadele Destek Hatti” kapsamında 0 551 09 49 911 no’lu WhatsApp uygulaması üzerinden anlık iletilerle Türkiye’nin her yerinden bize anında ulaşılabilmesi mümkün olacaktır. Bunun yanında asıl yenisendika.org internet sitemiz üzerinden MEYAD tarafından geliştirilen özel bir modül oluşturduk. Bu modülde, mobbinge maruz kaldığını düşünen mağdurların kendilerini ayrıntılı şekilde ifade edebilmelerine ve bu sayede başvuruda bulunabilmelerine olanak sağlıyoruz. Uzmanlar tarafından yapılan incelmenin ardından başvurunun değerlendirilmesi sonucunda gerekirse idari veya hukuki başvurular yapılacaktır. Süreç bizzat bizim yetkili organlarımız ve avukatlarımız tarafından da takip edilecektir.” dedi.

YENİ SENDİKA olarak Türkiye’de bir ilke imza attıklarını söyleyen Memiş, .başta kadın sağlık çalışanlarımız olmak üzere tüm sağlık profesyonellerimiz için “Mobbingle Mücadele Destek Hattı” kuruyoruz. Mobbing kavramının doğru anlaşılması ve mobbingle mücadele konusunda en yetkin sivil toplum kuruluşlarından biri olan MEYAD Mobbing Eğitim Yardım Araştırma Derneği uzmanları ve bilirkişileri ile birlikte yürüteceğimiz bu çalışma Türkiye’de çok önemli bir boşluğu dolduracaktır. Yüzbinlerce çalışanın korkulu rüyası olan, iş çatışması, istifa ve hatta kimi zaman intihar vakaları ile sonuçlanan mobbingle kararlı bir şekilde mücadele edeceğiz.” açıklamalarında bulundu.

İmzalanan protokolde (MEYAD) Mobbing Eğitim Yardım Araştırma Derneği Genel Başkanı İsmail Akgün şu açıklamalarda bulundu:
Biz dernek olarak insanı en kıymetli varlık olarak görüyoruz. Dolasıyla insanın incitilmemesi gerekiyor. İnsan ve ülke odaklı çalışmalarımızı yürütüyoruz. Burada özellikle çalışma hayatının olmazsa olmazı sendikaların başat rol aldığını, hak mücadelesi için etkin işbirliği, insana yaraşır işyerleri için birlikte hareket edilmesi gerekmektedir. Birlikte mobbingle daha etkin mücadele edeceğimize inanıyoruz. Mobbing deyince akla ilk gelen kavga çatışma, dövüş vs. geliyor. Bizim amacımız; iş yerlerinde kamu veya özel sektör fark etmez, iş yerlerinde çatışma oluşturmak değildir. Bilakis biz çalışanların huzurlu ve güvenli ortamda çalışmasını, daha çok verimli olacağı, bu ülke için daha kaliteli hizmetler üretebileceği ortamlar arzu ediyoruz. Biz bunun için çaba harcıyoruz. Genel başkanın ifade ettiği gibi Liyakat, Ehliyet, Emanet, Adalet kavramları bizim temel düsturlarımızdır. Bu ülkenin kaybetmek isteyeceği tek bir ferdi yoktur. Herkesten ve her kesimden yararlanılması gerekmektedir. Çünkü insan ve ülke ortak paydamız bulunmaktadır.

Değerli Basın Mensupları,

Gün 24 saatten oluşmaktadır. Bu 24 saatin yaklaşık 8 saati iş yerlerinde geçiyor. İşe geliş ve gidişler hesaplandığında günün yarısı iş yerlerinde geçtiğini görüyoruz. O halde hep birlikte kişinin hayatının en önemli zaman dilimini, bu değerli saatlerinin geçtiği yerleri daha güvenli, huzurlu ve insana yaraşır ortamlar haline getirmeliyiz.

“Uluslararası Çalışma Örgütünden önce kendi yasal düzenlememiz çıkartmalıyız.”

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 190 No’lu Şiddet ve Tacizle mücadele sözleşmesi bulunmaktadır. Ülkemiz henüz bu sözleşmeye taraf olmamıştır. Akgün sözlerini şöyle devam ettirdi: Buna taraf olması gerektiğini düşünüyorum ama kişisel olarak söylüyorum; Uluslararası Çalışma Örgütünden önce kendi yasal düzenlememizi çıkartmalıyız. Biz insanımızı özel sektör veya kamu, kadın ya da erkek ayrımı yapmadan insanlarımızı koruyacak, kollayacak ve adalet ilkesi ile onları savunacak, güvenlerinin sarsılmasını engelleyecek yöntemler bulmalıyız. 19 Mart 2011 tarihinde iş yerlerinde psikolojik tacizin önlenmesi genelgesi dönemin Başbakanı ve şimdiki Cumhurbaşkanımız tarafından bir günde hemen imzalanmıştır. Lakin 2011 yılından bugüne çok zaman geçti. Bunun güncellenmesi gerekiyor. Daha aktif hale getirilmesi ve yasal düzenlemeler ile desteklenmesi gerekiyor.

Geldiğimiz noktada “Mobbingle Mücadele Eylem Planları”, genelge ve hatta yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Mobbing konusunda tüm çalışanlar mutlak surette oryantasyon eğitimlerine alınmalı ve bu eğitimlerin zorunlu tutulması gerekiyor. Biz sorunlarımızı cezalandırma yöntemleriyle değil, eğitim yöntemiyle çözebileceğimize inanıyoruz. Şunu da belirtmek gerekir ki insanlar kimi zaman mobbingi magazinleştirebiliyorlar. Adeta her söz ve davranışa, emre, talimata mobbing diyorlar. İşveren ya da amir ise bu konuda ben çalışanlarıma emredemeyecek miyim diye dert yanıyor. Veya verdiğim bir talimatın hesabını soramayacak mıyım diye soruyor. Tabi ki sorabilir. Tabi ki yasal çerçevede ve görev tanımlarına uygun ise emirler verebilir. Bu davranışlar, emirler ve talimatlar mobbing olarak değerlendirilemez. Lakin bu noktada söyleme şeklimiz de önemlidir. Emir verirken kişilik haklarına zarar veriyorsak, onu aşağılayacak cümleler kullanıyorsak, ötekileştirme cümleleri kullanıyorsak bu elbette ki mobbing davranışı olur. Yasal düzenlemelerle bu sorunlara çözümler getirmemiz gerekiyor. Sorun ciddi ve bu nedenle daha hızlı ve aktif aynı zamanda somut adımlar atmamız gerekiyor. Barolar birliğinde yaptığım açıklamada; İnsanların yaşama sevincini elinde alanların TCK da yargılanması gerektiğini dile getirdim. Çünkü mobbing davranışları ile siz kişinin canına kastetmiş oluyorsunuz. Konuya ilişkin bir sürü intihar, cinnet ve cinayet vakaları bulunmaktadır. Buna sebep olan insanların TCK da yargılanması gerekiyor.
Daha iyi bir çalışma yaşamı için, verimlilik ve kaliteli üretim için, sağlıklı, huzurlu ve güven içerisinde bir iş yaşamı için, insan ve ülke odaklı çalışmalar için bu işbirliğinin katkı sunacağını düşünüyoruz ve inanıyoruz. İşbirliği protokolümüzün çalışanlara hayırlı olmasını diliyorum.

 

Scroll to Top